Evlerde ödev savaşları başladı! İşte ödev krizini yönetmenin yolları

Okullar açılalı üç hafta oldu, dersler yoğunlaştı. Evlerde ödev yapma konusunda anne-baba ve çocuk arasında çıkan savaşlar da başlamış oldu. Biz de ödev savaşlarına son verecek yöntemleri araştırdık. İşte çocuklara ödev yapma alışkanlığı kazandıracak tüyolar Okullar açılalı üç hafta oldu bile. Dersler yoğunlaşmaya başladı. Ödevler çoğalınca evlerde, ebeveyn ve çocuk arasındaki ödev savaşları da başladı. Uzun yaz tatilinden çıkan çocukları; okul, ev, ödev, uyku rutinine tekrar döndürmek pek kolay değil. “Anne sonra yapacağım, biraz tablet oynadıktan sonra yapabilir miyim, canım ödev yapmak istemiyor, anne biraz daha oyun oynayabilir miyim?” gibi cümleler havada uçuşuyor. Ödev yapmaya başladıklarında, “Biraz ara vermek istiyorum, bu dersi sevmiyorum, hayır yapmayacağım” gibi cümleler de diğerlerinin peşine takılanlar… Çocuğuma nasıl ödev yaptıracağım? sorunsalı veli gruplarında en çok konuşulan konuların başında geliyor. Ben de bir anne olarak benzer sorunları yaşadığım için birkaç uzmanla görüştüm. Bu sorunu nasıl çözebileceğimize dair aldığım tüyoları şimdi sizlere ileteceğim. İşte çocuklara ev ödevi yapma alışkanlığı kazandırmanın yolları…

ÖDEV SAATİ SABİT OLMALI

Hafta içi ve hafta sonuna uygun ödev saatlerinizi belirleyin. Ama bu saate çocuğunuzla ortak karar verin. Böylelikle bu sorumluluğu kendi isteği ile almış olacak. Her gün o saatler arası ödev masasına oturmalı. Çocuklar aslında rutinleri severler, önce karşı koymaya çalışsalar da ısrarla devam ettirmek sorumluluk duygusunun gelişmesini sağlayacaktır.

SESSIZ BİR ALAN ŞART

Çocuğun dikkatini dağıtacak şeylerden uzak bir alan seçilmeli. Televizyon, bilgisayar ya da sohbetin edildiği gürültülü ortamlar çocukların dikkatini dağıtır ve odaklanmalarına engel olur. Bu sebeple, evinizin şartlarına uygun bir bölümü sabit olarak ders çalışma, ödev yapma alanı olarak belirlemelisiniz. Bu çocuğunuzun odası da olabilir, evde uygun başka bir masa da! Ama ödev yapması için gereken tüm materyaller mutlaka orada olmalı. Kalem, silgi gibi araçlara ulaşmak için oda değiştirmemeli. Çünkü bu dikkat dağıtır ve tekrar derse odaklanması zor olacaktır. Çocuklar bu gibi durumları ders yaparken kullanmayı da çok severler.

MÜKEMMELIYETÇI OLMAYIN

Anne-babalar, çocuklarına ödev yaptırırken konuyu hemen anlamasını ve hatasız yapmasını bekleyebilirler. Bu biraz da sabırsız yapabilir onları. Ancak bu, çocukları ödev yapmaktan soğutabilir. Hata yapmaları, zaman zaman hızlı ya da yavaş yazmaları, size basit gibi görünen bir kelimeyi defalarca silip baştan yazmaya çalışabilirler. Onları sizinle yaşıt gibi düşünmeyin. Hoşgörü ve sabrınız ön planda olsun.

TAKDİR ETMEYİ İHMAL ETMEYİN

Çocukların yaptığı güzel şeyleri de takdir etmek lazım. Bu “Tüm soruları doğru yapmışsın, aferin sana” gibi değil de, ödevi için gösterdiği çabayı takdir etmek gerek. İstikrarlı olarak başlayıp aynı şekilde bitirmesi, sorumluluklarına karşı gösterdiği özen görüldüğünde mutlaka güzel sözler ile belirtilmeli. Bu takdir, uzun vadede sorumluklarını üstlenmesi konusunda onu motive edecektir.

ÖĞRETMEN-VELİ İŞ BİRLİĞİ ÖNEMLİ

ANNE-BABA YARDIM ETMELİ AMA ÖDEVİ YAPMAMALI

Çocuk anne-babasından zorlandığı noktalarda yardım alabilmeli. Ancak kesinlikle ödevin tamamını veliler yapmamalı. Hatta ödev yapılırken sonuna kadar yanında durmak, başında dikilmek doğru değildir. Bu çocuğun çaba göstermesini ve sorumluluğunu almasını engeller. Hatta özgüveninin gelişmesini de zedeleyebilir. Ancak ihtiyaç duyduğunda ebeveynine danışabileceğini bilmesi onu rahatlatacaktır.

KADIN ÇİFTÇİLERİN EMEĞİ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİ İÇİN

Dünyanın geleceği için en önemli unsurun artık tarım olduğunu biliyoruz. Tarıma özel de bir ilgim olduğu için hasat zamanlarını severim. Yine bu hevesimin peşinden koşarken kendimi Bursa’nın meşhur siyah incir bahçelerinde buldum. Bir eylül sabahı, Bursa’nın Karabalçık Köyü’nde bizim için kurulmuş uzun, yerel lezzetlerle ve sepet sepet incirle dolu bir kahvaltı masasında çok değerli insanlar tanıdım. Bursa coğrafi işaretini meşhur siyah inciri ile almış. Metro Türkiye de bu coğrafi işaretin alınması için halkla birlikte mücadele vermiş. Ürünlerin satın alınması konusunda özellikle kadın çiftçilere verdiği destek alkışı hak ediyor. Burada kadın çiftçilerimiz ile sohbet etme imkanı buldum ve gördüm ki hepsi bu seneki ürünlerinden ve satışlardan aldıkları gelirden çok memnun. Kadın çiftçilerimiz çok çalışkan, pes etmiyorlar. Üstelik kazandıkları aile ekonomisini ciddi anlamda kalkındırıyor. İçlerinde çocuk okutanlar da var kızları için çeyiz dizenler de! Bursa’nın siyah inciri, kadın çiftçilerimiz ve aileleri için can suyu olmuş. Onların alın teri hem topraklarımızı bereketlendiriyor hem de tahsilli, bilgili ama toprağından kopmayan gençlerin yetişmesini sağlıyor.

PINAR YILDIZ YÜKSEL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir